MAKATTA SİĞİL (PERİANAL KONDİLOM-KONDİLOMA AKUMİNATA)

ANAL ABSE ( MAKAT ABSESİ – PERİANAL / ANOREKTAL ABSE )
12 Haziran 2016
GASTROÖZOFAGİAL REFLÜ HASTALIĞI (GÖRH) NEDİR?
12 Haziran 2016

MAKATTA SİĞİL (PERİANAL KONDİLOM-KONDİLOMA AKUMİNATA)

MAKATTA  SİĞİL (PERİANAL  KONDİLOM-KONDİLOMA AKUMİNATA):  

Kondilomlar; cinsel yolla bulaşan hastalıklar içinde sınıflandırılan, HPV (Human Papilloma Virüs)’nin sebep olduğu,vulva, vajina, anüs (makat)  serviks (rahim ağzı),  penis, scrotum (torbalar), kasık ve kalça üzerinde oluşan, üzeri düz veya kabarık, tek veya çok sayıda ve değişik boyutlarda olabilen siğillerdir.

Anal siğiller (anal condyloma acuminata) ise anüs (makat)  çevresinde oluşmuş kondilomlardır. Genellikle anal ilişki (anal seks) ile bulaşmalarına rağmen, normal vajinal ilişki ile de bulaşabilmekte veya vajinada varolan  siğillerin, anüs (makat) etrafına yayılmaları ile de görülebilmektedir. Anüste makatta siğil çıkan kadınların mutlaka anal ilişkide bulunmuş olması gerekmez. Ancak, yine de anal ilişki sonrası rastlanma olasılığı çok daha fazladır. Olguların yaklaşık % 45’inın eşcinsel (homoseksüel) erkekler olduğu belirtilmiştir.

HPV virüsünün çok sayıda alt tipleri vardır ve bunların her birinin çoğalıp ve büyümeleri için tiplerine göre değişkenlik gösteren farklı sürelere ihtiyaç duyulur. Bilinen 130’un üzerinde HPV tipi mevcuttur Bunlar hepsi değil, içlerinden bazı alt tipler anal kondilom sebebi olmaktadırlar.  HPV-6, HPV-11, HPV-16 veya HPV-18 olarak adlandırılan alt tiplerin anal kondilom sebebi oldukları gösterilmiştir. Ayrıca Bunlardan HPV-16 ve HPV-18’in kanserleşme riski taşıdıkları ve anal kansere neden oldukları bilinmektedir.  Ayrıca  toplam 12 adet HPV alt  tipinin  onkojen veya kanserojen  oldukları ve cinsel organ kanserleri (penis, vajina ve rahim ağzı vb.)’ ne neden oldukları  bilinmektedir. Cervix ( Rahim ağzı)  kanserlerinin % 99’u ve anal kanserlerin % 88’inin HPV ile ilişkili olduğu bildirilmiştir.

Makatta HPV İnsan papilloma virüsünün (HPV) belirgin hale gelmesi için aylar, hatta yıllar geçebilir Bazı HPV tipleri  agresif oldukça olup, çok hızlı yayılıp, çok kısa bir sürede (bulaşma sonrası) ortaya çıkarlar. Yumuşak, pembemsi renkte ve karnıbahar benzeri yapıda, tek veya çok sayıda olabilen bu lezyonlar, öncelikle yüzeyden hafif kabarıklık olarak başlar ve gelişip yayılırlar. Genelde ağrı ve rahatsızlık hissine neden olmayıp, daha çok kaşıntı ve yanmaya neden olurlar. Nadiren kanama gözlenebilir. Şiddetli ağrı sebebi olmadığından hastaların bir kısmı fark etmeyebilirler.  Çoğunlukla genital siğil şikayeti  ile doktora başvuran kadınlarda, muayene esnasında makat etrafında da siğillerin saptanması ile fark edilirler.

Cinsel temasla bulaşan hastalıklarda; yaş, gelir düzeyi, iş durumu, medeni durum, son üç aydaki cinsel partner sayısı, cinsel kimlik (eşcinsel ilişki), alkol, tütün ve uyuşturucu kullanım, cinsel geçmiş (cinsel temasla bulaşan hastalık hikayesi), son 3 aydaki riskli ilişki varlığı, HPV farkındalığı/ bilgisi ve HPV aşısı hakkında bilgi sahibi olup olmamak  önemli risk faktörleri olarak sıralanabilirler.

Yapılan çalışmalarda makat siğili (anal kondilom) olgularının yaklaşık % 80’ininde lezyonların hem makat derisi hem de makat kanalı içinde,  % 10’unda sadece makat kanalı içinde, % 5 kadarında ise sadece makat derisinde görüldüğü saptanmıştır.

Makatta ve çevresinde, şişlik (Karnabahar şeklinde), kaşıntı, sümüksü (mukuslu) akıntı ve ıslaklık hissi  makat siğilinin  (anal kondilom) sık rastlanan belirtileridirler.

Makat siğili (anal kondilom) sıklıkla;

Makat siğili (Anal kondilom) tanısını koymak için genelde fizik muayene yeterli olmaktadır. Ancak bazı vakalarda; dışkı kültürü, boğaz kültürü, makattan alınan sürüntünün kültürü, idrar yolundan (üretra) alınan sürüntü kültürü (bel soğukluğu – gonore aranır) ve dışkıda parazit aranmasına yönelik tetkiklere gerek duyulabilir. Siğillerin anal kanalda olup olmadığını incelemek için Anoskopi   yapılır.  Yöntem; kanal içindeki şüpheli bölümün % 5 asetik asit veya Lugol türündeki boyalar ile boyandıktan sonra daha detaylı olarak incelenmesi esasına dayanır. Bazı vakalarda bağırsağın daha ileri kesimlerini incelemek için; rektoskopi ve sigmoidoskopi yapılması gerekebilir.

Makat siğili olan hastalarda kanda frengi (sifiliz tetkiki, VDRL), Hepatit B, Hepatit C ve HİV (Human İmmune Deficiency Virüs – AİDS) tetkiklerini de yapmakta yarar vardır.

Makat siğili (anal kondilom) tedavi edilmeyip, kendi halinde bırakılırsa mutlaka büyür, çoğalır ve makat kanserine dönüşme riski taşır. Tedavi önemsenmezse; hastalık cinsel temasla partnere bulaşabilir,  gebelerde bebeğe bulaşabilir veya skuamöz (epidermoid) kanser gelişebilir.

Anal kondilomların tedavi edilmediğinde çok hızlı bir şekilde bağırsak kanalına yayılıp tıkanmalara yol açabileceği unutulmamalıdır.

Makat Siğili (anal kondilom) nin Tedavisi:

1-. Koterizasyon: Siğillerin elektrik akımı ile yakılması işlemidir.  Makat kanalı içine uygulanabilmesi de önemli bir tercih sebebidir. Ancak ağrı bir işlem olması dolayısıyla anestezi gerektirir ve  % 3-9 oranında nüks görülür.

2- Podofilin,bikloroasetik asit,triklorasetik asit ve nitrik asit gibi siğili yakan ilaçlar kullanılabilir.

  • Podofilin: (%5-50)  Kolay uygulanması, anestezi gerektirmemesi ve ucuz olması gibi avantajları olsa da  ciltte yanıklara yol açabilmesi ve  % 30-65 oranında nüks görülmesi gibi dezavantajları vardır. Sık kontrol gerektirir.
  • Bikloroasetik asit: Podofilin gibi  uygulanması kolay, anestezi gerektirmez ve  ucuz olmasının yanı sıra  makat kanalı içine de uygulanabilmesi tercih nedenidir. Ancak bunda da cilt yanıkları ve % 25-35 oranında nüks görülür.Sık doktor kontrolü gerektirir.
  • Trikloroasetik asit: Yaklaşık % 10-35 oranında nüks görülmektedir.
  • Nitrik asit

3- Imiquimod (Aldara®): Hasta kendi kendine uygulayabilir ve sık doktor kontrolü gerektirmez.  Ancak pahallıdır, cilt yanıkları yapabilir ve 10-30 oranında nüks görülür.

4-Cerrahi eksizyon: Ağrılı bir işlem olabilmesi dolayısıyla anestezi gerektirir. Ancak  parçanın tam olarak çıkartılması önemli bir avantajdır. Bu yöntemle tedavide deL% 9-42 oranında nüks görülür.

5-Kriyoterapi : Sıvı hava veya sıvı azot ile siğilin dondurulması esasına dayanır. Makat kanalı içine uygulanabilmesi avantaj olmakla birlikte,  anestezi gerektirebilmesi ve cihazın pahalı olması , % 24-37 oranında nüks görülmesi dezavantajdır.

6-Cidofovir: % 40-70 oranında nüks görülür.

7- İnfrared tedavisi: Lokal anestezi ile  muayenehane koşullarında  da  yapılabilmekte ve hasta aynı gün  işine geri dönebilmektedir. Bu teknikte % 7-20 oranında nüks görülür.

8- Lazer tedavisi: CO2 lazer kullanılarak uygulanan bu tedavi; yaygın siğillerde etkili olması, gebelerde uygulanabilmesi ve nüks oranının düşük olması nedeniyle tercih edilmektedir. Ancak bu teknikte de  anestezi gerekebilmekte ve cihaz pahallıdır. Yaklaşık  % 3-14 oranında nüks görülür.
9. İnterferon:  Nüks vakalarda kullanılabilmesi avantajdır. Ancak tedavinin  2-3 ay sürmesi, pahalı olması ve  % 25 oranında nüks görülmesi dezavantajdır.

10.5-Florourasil: Tedavi başarısı yaklaşık % 52 olup, % 13 oranında nüks görüldüğü bildirilmiştir.

Anal kondilom tedavisinde kullanılan ilaçlar,  lezyonların kaybolmasında çok etkili olmadıklarından genellikle nükslerin önlenmesi amaçlı veya cerrahi tedaviye dirençli vakalarda kullanılır.

Makat siğillerinin (anal kondilom) tedavileri genellikle hastane yatışı gerektirmez ve ayaktan uygulanabilirler. Hastalar kısa sürede işlerine geri dönebilirler.

Makat kondilomu (anal kondilom), virüs dokularda aylarca canlı olarak kalabildiğinden,  tedavi sonrası tekrarlayabilir. Tedavi, sık kontrollerle bütün kondilomlar kaybolana kadar aylarca sürse bile devam ettirilmelidir. Tekrarlamayı önlemek için tedavi bitene kadar cinsel temastan uzak durmak, prezervatif kullanmak, farklı kişilerle cinsel temastan kaçınmak ve cinsel partneri de tedavi etmek gerekir.

Nüks ihtimaline karşı belli aralıklarla muayene olmalı ve ilişkide olunan partnerlerin de muayene olması sağlanmalıdır.

semrapolat
Genel Cerrahi Uzmanı 1993 İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 1993-1997 Karabük ve Çınarcık Sağlık Ocaklarında pratisyen hekim 1997 Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalında ihtisas 2003 yılında Genel Cerrahi Uzmanı 2003-2015 Üsküdar Özel Yunus Emre Hastanesinde Genel Cerrahi Uzmanı 3 Ağustos 2015'ten itibaren özel muayenehanesinde hizmet vermektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir